Gündem

 

YAŞASIN ‘84 ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ!

 
Ölüm Orucu Şehitleri Mücadelemizde Yaşıyor!- Haklıyız Kazanacağız!
 

13 Haziran 2024

 

 

Devrimci mücadelenin zafere erişmesi için gidilecek daha çok yol vardır ve devrim yolu dolambaçlı, engebeli ve zordur. Bu yolda birçok devrimci tutsak da düşmektedir ki tutsaklık; devrimci mücadelenin değişmez bir parçasıdır.

 

Sınıf mücadelesinin bir alanı olan tutsaklık koşullarındaki mücadelede başat olan; egemen güçlerin baskı-işkence, her türlü insanlık dışı uygulamalar ve sindirme politikaları karşısında siyasi kimliği ve devrimci onuru korumaktır.

 

'84 Ölüm Orucu; 12 Eylül faşist cuntasının kendine karşı koyan devrimci hareketleri tutuklamalarla, işkence ve infazlarla yok etmeye ve 45 milyon emekçi halkı devrimciler üzerinden teslim almaya çalışmasına karşı; cezaevlerinden devrimci tutsaklar tarafından verilen bir cevap ve siyasi kimliğini-kişiliğini korumanın mücadelesidir.

 

'84 Ölüm Orucu; siyasi kimliğine, onuruna, devrimci düşüncelerine yönelen saldırılara, bedeli ne olursa olsun direnmek, halkın mücadelesini cezaevlerinde de sürdürmek, sosyalizm bayrağını yere düşürmemekti.

 

'84 Ölüm Orucu; yenilgiyi yerle bir edip, yılgınlığın, inançsızlığın, teslimiyetin önüne set olmak, bedeli ne olursa olsun her koşulda ve her yerde davaya adanmışlığın ve sahiplenmenin bizlere, geleceğe devrimci mirasıdır.

 

75 gün süren direnişte Abdullah Meral 14 Haziran 1984’te direnişin 63. gününde, Haydar Başbağ ve M. Fatih Öktülmüş direnişin 66. günü olan 17 Haziran’da ve bir “devrim hamalı” olarak Hasan Telci ise 24 Haziran’da, direnişin 73. gününde ölümü kucaklarken geleceğe direnişin ve teslim olmamanın devrimci mirasını bırakıyorlardı.

 

Kızıldere’de dikilen bayrak, '84 Ölüm Orucu ile daha da yükselirken; 12 Temmuz ve 16-17 Nisanlarda sürdürülen teslim olmama geleneğiyle; 6 Martlarla tasfiyeciliğe, teslimiyete ve mücadele kaçkınlığına karşı 13 Eylül İnisiyatifi ile ortaya konan devrimci irade ve sorumlulukla; her koşulda örgütlü mücadeleyi savunma ve büyütme iradesi kararlılıkla sürdürülmüş ve devrimci bir gelenek olarak bizlere aktarılmıştır. Buna layık olmak, yaşatmak, geliştirip güçlendirmek görevi bizlerin omuzlarındadır.

 
 

Ölüm Orucu Şehitleri Mücadelemizde Yaşıyor!

 

Mahir, Hüseyin, Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş!

 

Niyazi, Bedri, Sinan Savaşa Devam!